ONLAR ÖNCÜLERİMİZ

Merhaba bu hafta izniniz olursa Barselona gezi anılarım yazısına ara vermek istiyorum. Çünkü dün Ecdadımızın eşi ve benzeri olmayan Çanakkale zaferinin yıl dönümüydü. Dolayısıyla Çanakkale zaferini ve şehitlerimizi anmak ve anlatmak adına bu yazıyı kaleme (yazmak) almak istedim. Yazıyı yazmak belki o anları anlamaya yetmez ama en azından unutmadığımızı ve her daim şehitlerimize şükran borcumuz olduğunu belirtmemize yetebilir.

Evet ÇANAKKALE ZAFERİ 18 Mart 1915 tarihinde Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran muhteşem bir zaferimizdir. Yedi düvel değil sanki tüm dünya yükleniyormuş gibi milyonlarca kurşun her türlü ihtimalleri hiçe sayıp yağmur gibi ecdadımızın üzerlerine yağıyordu. Havada çarpışıp iç içe geçen kurşunlar var olması metrekareye düşen mermi sayısının 6 bin olması bunun en büyük delilidir.  Düşmanlarla vuruşup şehit olmayı bekleyen Mehmetçiklerimiz, topraklarını kirli düşman ayaklarına bastırmamak için canını ortaya, tertemiz alnını ise toprağa koydular. Şehitlerimizin yerine yeniler geliyor, ardından onlar da canlarını feda ediyor.  Çok az kalanlar, asla eskisi gibi değiller, kimi kolsuz, kimi kör, kimi bacaksız.

Masa başında alamadıklarını Çanakkale savaşlarında almaya çalışan sırtlanlar kümesi vatanımıza saldırmaya başladılar. Öyle bir vahşi varlıklardı ki en sert vahşetlerini Çanakkale de gösterdiler. Adeta silahlarında kan kusuyorlardı. Bomba sesleri, uçak sesleri sadece kulakları sağır etmiyordu ruhları da sağır edecek derecesindeydi. Ölen binlerce askerler, yerleri ve gökleri kan kırmızısına çevirmişti. Yırtık üniformaları, delik deşik çarıkları olan kahramanlarımız, canlarımız bir an bile geri dönmeyi bile düşünmediler. Öbek öbek şehadet şerbetini içtiler.  Hepsi şanlı, genç yürekli, hepsi yiğit mübarek insanlardı. Bir hilal uğruna batan güneş olarak kendilerinden sonra gelecek evlatlarına, torunlarına Anadolu olacak bir vatan bırakmaya gayreti gösterdiler. Ne doğru düzgün yiyecekleri vardı ne de düzenli çıkan yemekleri.  Sabah bir parça ekmek, öğlen yemeği yok, akşam ise üzüm hoşafıyla yaşıyorlardı.

300 bine yakın şehitlerimizle “Çanakkale geçilmez” diyen Türk ordusu, elde ettiği büyük zaferle yurdumuzun aşılamayacağını bir kez daha dosta ve düşmana ispat etmiştir. Çanakkale Zaferi ülkelerin güç dengesini değiştirmiş, düşmanların Türk milletinin yurdunun bir karış toprağını vermeyeceklerini gösteren adını altın harflerle yazdırmış müstesna bir zaferdir.

Bundan sonra sözü milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy bırakmak istiyorum;

Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde-gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’

Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!

Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal’â mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?

Çünkü te’sis-i İlahi o metin istihkâm.

Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât,

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

Rabbim şefaatlerinize bizleri nasip eylesin. Seyyidüş-şüheda”  olan Hz. Hamza (r.a) efendimiz önünüzde lider olarak hep daima gönüllerimizdesiniz. ALLAH tüm şehitlerimizin şehadetlerini kabul eylesin. Selam Uhud şehitlerine, selam Çanakkale şehitlerine, selam Malazgirt şehitlerine, selam Dumlupınar şehitlerine, selam Sakarya şehitlerine, selam Güneydoğu şehitlerine, selam 15 Temmuz şehitlerine ….. SELAM OLSUN, SELAM OLSUN, SELAM OLSUN TÜM ŞEHİTLERİMİZE. ALLAH sizden ebeden razı olsun.

Sağlıcakla Kalın….

Fethi Ahmet ÖNER

Eğitimci/Yazar

fethiahmetoner@gmail.com

Related posts

Leave a Comment